26 Mart 2016 Cumartesi

ey khoda*

ya da "seni tanımadan önce dinlediğim şarkılar - sekiz"

geçtiğimiz yıllarda bir arkadaşımın paylaştığı fotoğraf, ağızlarından "futbol sadece futbol değildir"den başka söz çıkmayan, "endüstriyel futbol" düşmanı "futbol dilencileri"nin arasına bomba gibi düşmüştü.

fotoğrafta barselona'nın stadı nou camp'ın hem eski hem yeni hali, bir yanda toz toprak içindeki saha, diğer yanda yemyeşil çimenleriyle bambaşka bir alem yan yana duruyordu. altında da arkadaşımın notu: teşekkürler endüstriyel futbol...

bizi maruz bıraktığı hız ve bunun doğal sonucu olan iletişimsizlik yüzünden internet çağına her türlü eleştiri cümlesini kurmuş olan ben, bu şarkı söz konusu olduğunda o teşekkürü hatırlıyorum: teşekkürler internet, teşekkürler sosyal medya.

çünkü internetin zaman zaman keyifle dolaştığım mahalleleri olmasaydı ey khoda'yla karşılaşır mıydım emin değilim. bütün sokakların aynı meydana çıktığı kadim şehirler gibi yıllardır döne dolaşa dinlediğim bir şarkım daha olur muydu, ondan da...

hangi dilde olduğunu bilmiyorum. belki farsça belki arapça. anlamından haberim yok. ne türkçe tercümesine denk geldim ne gugılın çeviriden sorumlu gençlerine bir şey sorma ihtiyacı hissettim. her defasında kendimi melodiye ve şarkıcı kadının muhteşem sesine bırakıyor, sadece dinliyorum.

bana "türkçe'nin en büyük şairi"ni ilk okuma denemelerimi hatırlatması biraz da bundan. hiçbir şey anlamazdım. ama derin ve güzel bir şey sakladığını hisseder, hissettiklerimin etkisinden günlerce çıkamazdım. evet, tıpkı öyle.

gözlerimin önünde karanlık ve fırtınalı bir gecede yağmura ve dalgalara direnen küçük bir sandalın görüntüsü var. ve bazan bir fenerin şavkına yakalanıyor.

* hayedeh, ey khoda

6 yorum:

mithad a. selim dedi ki...

anlamını bildiğimiz şarkıları sevmek çok kolay. mühim olan anlamını bilmeden sevip, sakladıklarımız. bir kenara şerh düştüklerimiz. güzel şarkı vesselam.
dinlerken zorba filminden sahneler uçuştu gözümde.

verbumnonfacta dedi ki...

anlamını dayatmayan, hayal kurmamıza izin veren şarkıları sevmelerimiz var bir de.

bu şarkı vesilesiyle sesinizi duymak güzel üstadım. yokluğunuz hissediliyor. oralarda iyi olduğunuzu umuyorum.

mithad a. selim dedi ki...

eyvallah. sevdiğimiz bloggerların yazı ve selamlarıyla daha iyiceyiz inşallah:)
muhabbetle.

verbumnonfacta dedi ki...

izin verirseniz sesinize yankı olmak isterim.

muhabbetle.

eyvallah...

p.i dedi ki...

bu yazınızı, şarkıyı dinlemeden okumak büyük hataymış.ikinci okuyuşta şarkıyı tıklamıştım.

buraya yakışır mı bilmiyorum;

''Eve dön! Şarkıya dön! Kalbine dön!
Şarkıya dön! Kalbine dön! Eve dön!
Kalbine dön! Eve dön! Şarkıya dön!”

dip not:ben de selam ederim,tüm yokluklara.

verbumnonfacta dedi ki...

bu iklimde hiçbir şey "hata" değil. "büyük hata" hiç değil.

her şey "yer"inde ve zamanında olur. ya da ölür. olursa olur. olmazsa olmadığındandır. yapacak bir şey yoktur.

selamınıza gelince. bence yerini bulmuş olmalı.