16 Nisan 2012 Pazartesi

melâhat geçilmez*

melâhat geçilmez, geçilemez. çünkü çanakkale geçilmez. ve çanakkaleli bir şair, anası gibi bildiği başka bir çanakkaleliden geçemez.

gerçek adı emine özbil'dir nüfusta. anafartalı. fakir anası. devletin dışında ya da uzağında bulunmayı seçmiş 'sivil' kahramanlardan biridir. devletin ucuz ama çıkmaz mor mürekkepli stampasının ve mührünün olabildiğince dışında çalışmayı seçmiştir.

arkasındaki duvarda keten astarlı büyük bir beşeri harita asılı masalarda otururdu. otururdu ama aynı zamanda kimseye ve hiçbir kuruma güven olmaz diye 'çift kapılı' evler tutardı. cumartesi günleri kızları servislerle tornacı çıraklarının, demircilerin ayaklarına gönderir, hem dua hem de para alırdı. çift kapılı evi beyoğlu'nda hala durur. yetmişlere doğru, istanbul emniyeti, 'buluşma evleri yönetmeliği'ni çıkartınca tası tarağı topladı ve polis mıntıkasının dışına, kırlara çıktı. avcılar'da kışlık yer, menekşe'de yazlık. oralarda bile, ne olur ne olmaz diye, evleri çift kapılı.

bin dokuz yüz yetmişte dokuz kasım günü, sevgilisi, ceylan takma adlı ve menekşe gözlü bir tombalacı eliyle öldü. ramazandı. ve istanbul emniyet müdürleri demir ahmet ve necdet uğur da kılık değiştirerek cenazesine katıldı. anlayacağınız, nüfuzlu bir kadındı. nüfuzluydu ama aynı zamanda kaçın kurasıydı; bunu zaten anlamışssınızdır.

ece ayhan ve cihat burak, bin dokuz yüz doksan üçte çanakkale cumhuriyet meydanına melâhat'ın tunçtan heykelini dikmeyi hayal ederler. heykeli gürdal duyar yapacaktır; geniş kalçalı ve koca memeli anadolu tanrıçası kybele gibi.

ama bu hayal, şairlerin devlet eliyle yakıldığı bir iklimde hayal olarak kalır.



*: ece ayhan, çanakkaleli melâhat’a iki el mektup-XXXVI ya da bakınız morötesi requiem

2 yorum:

ligea dedi ki...

geç melahat geçççç.

verbumnonfacta dedi ki...

melâhat'i sevelim, koruyalım.