29 Temmuz 2010 Perşembe

ırmağın öteki yakası

düşünde üçüncü gece de onu görünce uyanıp ağlayan, acıyan dizlerine ve üşümesine aldırmadan yere, sol yanı üzerine uzanıp, "düşüncelerime söz geçirmem mümkün olmuştu ama düşlerime söz geçirmem, o mümkün olmuyor," dedikten sonra içindeki her şeyin genç kalfaya ve ağlamaya, dahası onun şefkatine ilişkin olduğunu anlayan, fazlasını düşünemeyip yerinden kalkarak, hırkasını sırtından usulca sıyırıp kapıya yönelen, yani ardında kalanların "çile kırdı," dediği genç mezarlık bekçisi, kulübesine girip önüne bir kağıt çekerek aşkından, yazdığı şiirlerden ve geçmişinden, düşüncelerine söz geçirmeyi başardığı halde, kurtulamayan birini anlatan bir şiir yazdı.

yıllar önce böyle anlatmıştı bütün zamanların en güzel öykücüsü.

şimdi benim olduğum yaştaydı...

Hiç yorum yok: