12 Ağustos 2016 Cuma

günün sorusu: bilmek

doğrunun ne olduğunu unutmayı seçenler yeri ve zamanı geldiğinde herhangi bir şeyin yanlış olduğunu görebilir mi?

3 yorum:

Adsız dedi ki...

unutmayı 'seçmek' demişsiniz.
insanlar durup dururken doğruyu unutmayı seçmezler.
kimin ya da hangi olayın buna yol açtığı önemlidir.
ancak yine de yeri ve zamanı gelince yanlışı görürler.
doğruyu bilmeden, ne olduğunu unutmayı seçemezsiniz.
tıpkı doğrunun ne olduğunu bilmeden, yanlışı da göremeyeceğiniz gibi.

verbumnonfacta dedi ki...

elbette seçerler. asil davranışları realite diyerek terk etmek bir seçim ve "unutmak" değilse nedir?

adını anna karenina'nın ilk iki cümlesi olan "bütün mutlu aileler birbirine benzer. oysa mutsuz ailelerin mutsuzlukları farklı farklıdır," dan alan ve anna karenina ilkesi denilen yarı felsefik bir kavram vardır. buradan yola çıkarak, "doğrular -en azından klasik doğrular- bir tanedir" diyebiliriz. yanlışlar ise bu doğru dışındaki her şey. yani yaklaşık olarak sonsuz kadar.

şimdi yıllar önce çözdüğünüz çoktan seçmeli bir soruyu düşünün. ve cevabı hatırlayamadığınızı.

Adsız dedi ki...

bambaşka şeyler düşünerek yazmış olduğumu sizin yazdığınız yorumu okuyunca fark ettim.
uzun uzun yazdım önce. sonra yavaş yavaş sildim. keşke her seçilen yanlış sadece kişinin kendi hayatını etkilese dedim. dünyada bu kadar çok “acı” olmazdı. kendi haline, sahip olduklarına, sağlığına şükrederken utanacak kadar çok acı var dünyada.
test sorularında bilerek yanlışı seçmek bu anlamda yaşamda masum sayılabilen “seçilmiş” yanlışlardan sanırım.
kendi adıma çoktan seçmeli test sorularında yanlışı işaretlememin nedeni, doğrunun ne olduğunu unutmayı “seçmem” değil. ya küçük, geçici bir risk almışımdır ya da cevabı bilmiyor olurum.
ama daha çok deneme sınavlarında. sonradan doğruyu öğrenme imkanım olurdu nasıl olsa.
esas sınavlarda ‘bilerek’ yanlışı seçmeyip, boş bırakanlardanım.