26 Mayıs 2013 Pazar

paralel evrenler: üç

iki türk yazar...

ikisi de birbirinden kıymetli.

orhan pamuk ve ihsan oktay anar.

biri minyatür sanatına güzellemeler eşliğinde saray nakkaşları arasında işlenen bir cinayeti anlatırken, diğeri kendi kendisinden intikam almak için denize açılan amat isimli kalyonun seyir defterini tutuyor.

ve anlattıkları hikayelerin bir yerinde türkçeyi güzelleştiren iki isme, nazım hikmet ran ve cevat şakir kabaağaçlı'ya benzer biçimde selam duruyorlar.

"ranlı şair sarı nazım'ın bir mesnevisinde merak ettiği şey: mutluluğun resmi yapılsın isterdim. bunun nasıl yapılacağını çok iyi biliyorum. bir anne resmi yapılsın isterdim, iki çocuğu olsun; kucağında gülümseyerek tutup emzirdiği küçüğü, o annenin iri göğsünün ucunu mutlulukla gülümseyerek emerken, hafifçe kıskanan büyük kardeşle annenin gözleri buluşsun isterdim."*

"masraf kâtibi kuzgunî halim efendi silsiletü'l havâdis başlıklı eserinde ünlü deniz kurdu bodrumlu cevat'ın sis içinde düşman gemileriyle karşılaştığını ve bu durumdan alnının akıyla kurtulduğunu yazmıştır. kurşunlu mahzen kâtibi hamamcı musa efendi, bu deniz kurdunın adının 'şâkir' olduğunu söylemişse de, kuşçubaşı halifesi kuyruklu rıza çelebi, kitabü'l iber adlı eserinde her iki adın da aynı kişiye ait olduğunu belirtmiştir."**


*:benim adım kırmızı
**:amat



Hiç yorum yok: