fernando pessoa'nın alvaro de campos kimliğini giyinerek yazdığı ünlü bir şiir vardır. orada söze, "bütün aşk mektupları/ gülünçtür," diyerek başlar.
bence "aşk mektupları"ndan daha gülünç şeyler de var. üstelik zavallılar da: ikna kelimeleri...
şehvet kokan o reklamdan sonra çağrışımın elini tutup bir kaç mahalle dolaştım. o mahallelerden biri de, out of sight (1998) oldu. pencerenin önüne karlar düşen sahneyi bir defa daha görmek istiyordum. ama o sahnenin biraz öncesine gittim.
jack foley'nin peşi sıra detroit'e gelen karen sisko, kaldığı otelin barında içki eşliğinde uykusunu bekliyordur. çekici ve yalnız karen bardaki bir kaç erkeğin ilgisini çeker. hatta ikisi şansını denemek ister. adamların sıradan olmadığını söylemeliyim. başarılı, yakışıklı, kararlı, özgüvenleri yerinde. kadınlarla ilgili sınavlardan da iyi notlarla geçtikleri belli.
ama yaklaşma vuruşu* olsun diye seçtikleri cümleleri duyunca önce onlar adına, sonra bütün erkekler adına utandım. başta kelimeler olmak üzere, her şey o kadar zavallıydı ki, fileye geldiğinde amansız bir passing shotla** geçilen onlar değil de bendim.
ve şunu anladım. kimsenin kimseyi ikna ettiği yok. ancak muhatabımız ikna olmak isterse oluyor. yeni öğrendiğimiz sosla yapacağımız makarnayı denemek için değil, bize gelmek istediği için evimize geliyor. eğer gelmek istemiyorsa zaten gelmiyor.
yani bütün ikna kelimeleri boş. gülünç ve zavallı...
*: tenisçilerin file önüne gelebilmek için orta korttan yaptığı forehand veya backhand vuruş
**: fileye gelmiş tenisçiyi geçebilmek için oyuncunun sağında veya solunda oluşan boşluktan topu rakibin ulaşamayacağı yere atmak
bence "aşk mektupları"ndan daha gülünç şeyler de var. üstelik zavallılar da: ikna kelimeleri...
şehvet kokan o reklamdan sonra çağrışımın elini tutup bir kaç mahalle dolaştım. o mahallelerden biri de, out of sight (1998) oldu. pencerenin önüne karlar düşen sahneyi bir defa daha görmek istiyordum. ama o sahnenin biraz öncesine gittim.
jack foley'nin peşi sıra detroit'e gelen karen sisko, kaldığı otelin barında içki eşliğinde uykusunu bekliyordur. çekici ve yalnız karen bardaki bir kaç erkeğin ilgisini çeker. hatta ikisi şansını denemek ister. adamların sıradan olmadığını söylemeliyim. başarılı, yakışıklı, kararlı, özgüvenleri yerinde. kadınlarla ilgili sınavlardan da iyi notlarla geçtikleri belli.
ama yaklaşma vuruşu* olsun diye seçtikleri cümleleri duyunca önce onlar adına, sonra bütün erkekler adına utandım. başta kelimeler olmak üzere, her şey o kadar zavallıydı ki, fileye geldiğinde amansız bir passing shotla** geçilen onlar değil de bendim.
ve şunu anladım. kimsenin kimseyi ikna ettiği yok. ancak muhatabımız ikna olmak isterse oluyor. yeni öğrendiğimiz sosla yapacağımız makarnayı denemek için değil, bize gelmek istediği için evimize geliyor. eğer gelmek istemiyorsa zaten gelmiyor.
yani bütün ikna kelimeleri boş. gülünç ve zavallı...
*: tenisçilerin file önüne gelebilmek için orta korttan yaptığı forehand veya backhand vuruş
**: fileye gelmiş tenisçiyi geçebilmek için oyuncunun sağında veya solunda oluşan boşluktan topu rakibin ulaşamayacağı yere atmak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder