15 Aralık 2017 Cuma

benzerlik

bu ara, karşıdan gelen ve kendisine dikkatle baktığını fark ettiği iki kızdan birinin diğerine tam da yanından geçerken "yakından o kadar da güzel değil" dediğini duyunca kendini mutsuz ve yapayalnız hisseden ve bunu bana ne zaman anlatsa aynı mutsuzluğu ve yalnızlığı giyinen kızı anıp duruyorum.

hayır, onu özlediğim ya da hatıraya dönüşmesinin sebep olduğu üzüntüden değil. kaldı ki, onu iten bendim. araya biraz zaman girmiş, ricası üzerine 'müsait olunca' onu aramıştım. sözü, "özlemek"e, peşi sıra "aklına geliyor muyum?" bahsine getirince de aradığım fırsatı bulmuş, "seni düşünmediğim tek bir an bile yok," demiştim. çünkü bunu alıp gideceğini iyi biliyordum. yoksa, "bu soru dünyanın en saçma sorusu," derdim.

evet, onu anıyorum. çünkü, farah zeynep abdullah'ın bir instagram hesabı varmış. gamzeleri, kocaman gülüşü, dalgalanan ama nihayetinde durulan saçları, maziden arda kalmış, güzelliğinin özünü ele veren doğal halleri... yani dizi ve filmlerde imgeden cesaret bulan güzelliğinden çok fazlası.

bazan o sayfada dolaşıyorum ve aklıma o geliyor.

hemen "n'alaka?" demeyin. çünkü zaman zaman arkadaşlarının kendisini farah zeynep abdullah'a benzettiğini söylerdi. farah zeynep abdullah ilgimi bildiği için abartıyor diye düşünmüştüm hep. ama az önce bahsettiğim doğal halleri görünce abartmadığını anladım. gerçekten benziyormuş.

"keşke," dedim, kendi kendime. "keşke o günlerde, cemal süreya'nın yakın adlı kısacık şiirinde, "güzelsin sevgilim,/ ama çok yakından!" dediğini bilseydim."

Hiç yorum yok: