8 Ocak 2016 Cuma

tehlikeli şiirler: yirmi üç

bugün tehlikeli şiirler okuyalım leyla.
mahmud derviş'ten gelmeyecek* mesela...
"gelmedi
ve dedim: gelmeyecek de
o zaman akşam soframı hayal kırıklığıma
ve yokluğuna yakışır şekilde düzenleyeceğim
mumlarını söndürdüm
lambaları yaktım
şarabından bir bardak içtim ve bardağı kırdım
fonda çalan hızlı kemanı hüzünlü bir farsça şarkıyla değiştirdim
dedim: gelmeyecek
çıkarıp attım kıravatımı
-böyle rahat ederim çok-
lacivert pijamalarımı giyerim, yalınayak yürürüm istersem
koltuğa bağdaş kurar oturur, seni unuturum
yokluğunun bütün eşyalarını unuturum
kutlamamızda kullanmak için çıkarttığım bütün o şeyleri çekmecelere geri koyarım
pencereleri ve perdeleri açarım
ne kaldı ki gecenin karşısında saklayacak
sadece bekleyişim ve sadece yenilgim

onun için odayı havalandırışımla dalga geçtim
tutup orkide çiçeğinin yerini sağdan sola değiştirdim, unutuşunu cezalandırmak için
duvardaki aynanın üzerine montumu astım, resminin yansımasını görmeyeyim diye
ve pişman oldum

dedim: onun için ezberlediğim eski şiirleri de unutacağım
çalıntı da olsa hak etmiyor
ve onu unuttum
akşam yemeğimi ayaküstü yedim
uzak yıldızları anlatan okul kitabımı okudum
ve şiir yazdım, onun bu kötülüğünü unutayım diye
işte o şiir, bu şiir"
*: çeviri: samet doğan

2 yorum:

Zelda Capulet dedi ki...

bu şiire tehlikeli değil de "acıtan" demek istiyorum izninizle.

verbumnonfacta dedi ki...

ve "duvardan duvara çarpan"...