20 Şubat 2014 Perşembe

sana değer

çok değil, bir kaç yıl önceydi. "siz," dedi. "siz bir adrenalin bağımlısısınız. heyecan olsun diye kızgın bir sobaya dokunabilirsiniz hatta. ama kadınlar söz konusu olduğunda değişiyorsunuz. kendisini sakınan birisi. kendini koruyan, koşmayı bırakın, en fazla "aldım-verdim-ben-seni-yendim" adımlarıyla yürüyen. çoğu zaman karşınızdaki kadının, "kadın olan kim, o mu, ben mi" diye sorduğuna eminim."

ardından, söz sırası sizde, der gibi sustu. ona komik cevaplarımdan bir tanesini verdim de aşkın bitimli olduğunu ilk tecrübe ettiğimde büyük bir ahmaklıkla bundan daha büyük bir acı olamaz diye düşünmüş, aklımın yardımıyla aşk acısı çekmemek için aşka düşmemek gerektiğini hesap etmiş olduğumu söylemedim. olmayan bitmez, bitmeyen acıtmaz.

o ilk tecrübeden sonra yine aşık olduğumu inkar edecek değilim. hepsinde de sokağa çıkmadan önce aynı şarkıyı dinledim.

öykücü olmasaydı hayatıma girmeyecek güzelliklerden biri daha. yıldız tilbe ve şarkısı sana değer.

Hiç yorum yok: