8 Kasım 2013 Cuma

love don't live here anymore*

hayatın ne getireceğini bilemiyor insan. tıpkı, mepeüçe günün birinde "madonna şarkısı" atarsam bunun bir aşk şarkısı olacağını düne kadar bilemediğim gibi. üstelik düne kadar bu şarkıyı da bilmiyordum.

madonna'dan bir aşk baladı. adıyla, can yakan bir film olan ve evlilere asla önermeyeceğim we don't live here anymore'u, başlangıcıyla dönence'yi, yazılma öyküsüyle de baby did a bad bad thing'i hatırlatıyor.

şarkı aslında rose royce'un. madonna bin dokuz yüz yetmiş sekiz tarihli bu şarkıyı yeniden yorumlamış. hatta ilk yorumundan memnun kalmamış olmalı ki ikinci bir defa daha yorumlamış. yutup dinlemem için önerdiğinde yeni bir şarkı sanmıştım. değilmiş, neredeyse otuz yıllık.

*madonna, love don't live here anymore

6 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

madonna söylerken bu şarkıyı çok beğeniyordum, böyle de bir geçmişi olduğunu bilmiyordum.

verbumnonfacta dedi ki...

sonunda bu şarkıyı bilmeyen tek ben çıkacağım o olacak...

ben ki, madonna'yı çok sevmekle övünür ve onu anlatan bir yazıya, "biliyorum,ne vakit ondan konuşmaya kalksam sol yanımdaki meleğe çok iş düşer ve ulukatta hesabını vermem gerekenlere bir yığın şey daha eklenir," diye başlayacak kadar önemserim.

Candan dedi ki...

filmi izle(ye)medim, ama fragmanına bakılırsa izlesem çok da canım yanmazdı diye düşündüm, evli biri olarak.

ama altta linkini verdiğim film, içimi en az "tatar çölü" kadar burktu;

http://www.imdb.com/title/tt0120731/

yalnız yaşayanlar izlemesin...

verbumnonfacta dedi ki...

birilerine özellikle tavsiye etmediğimiz filmleri bu başlık altında topluyoruz demek?

ama o filmi tavsiye etmemek için bir çok yıl geç kaldınız. "tatar çölü" ile yarıştırmak ise büyük bir hata.

Candan dedi ki...

herkesin bir özel alanı, "dokunulmaz"ı vardır."hata" demenizden "tatar çölü"nün sizin dokunulmazınız olduğunuzu anlıyorum. hatta bendekinden biraz daha derinde durduğu da aşikar, saygı duyarım. ona dokunmak gibi bir niyetim yoktu. sadece; yaptığım şeye "yarıştırmak" demezdim. "kitabı okurken sarmalandığım ruh halini, bir an için filmde de hissettim"i doğru ifade edememişim anlaşılan.

insanlara uzun uzun açıklama yapmaktan vazgeçtiğim bir dönemde, hiç tanımadığım birine, üstelik "sanal alem" tabir edilen bir dünyadan olan size, neden böyle yazdığımı (üstelik de siz bunu hiç talep etmemişken)...hayatımda düzgün, kalben doğru bir şeylerin kalmasını istememe yorarsanız sevinirim.

verbumnonfacta dedi ki...

bile isteye duvar ördüğüm, beton gibi durduğum ve kendimi bir halt sanıyor izlenimi bırakmaya aldırmadan (oysa ölesiye korkarım öyle görünmekten, öyle sanılmasından) muhatabımı ittiğim anlar vardır, inkar edemem.

ama yukarıdaki "tatar çölü" bahsi öyle değildi. "yarıştırmak" fiilini şiirsel geldiği için seçmiştim. konu buraya geldiğine göre yanlış yapmışım demektir.

"tatar çölü"nün bendeki anlamı ve yeri çok büyüktür. dokunulmaz değil, sadece söze başlarsam bitmez endişesi.

iyi ki açıklamak geçmiş içinizden yoksa bunu söylemek, yanlış anlamayı düzeltmek aklıma gelmezdi.