23 Ağustos 2012 Perşembe

california dreamin'*

mevlüt ömer bayramda yaptığımız telefon konuşmasında, sonradan yırtıp attığı ilk şiirini de sayarsak toplamdaki üçüncü şiirini yazdığını söylemese, "daha tamamlamadım," diye itiraz etmesine rağmen ısrarlarıma dayanamayıp taslak halini okumasa, ben de onca mısra içinde "yaz günlerine saklı sonbahar"a takılıp kalır mıydım?

"geçip giden şu yazı özledim şimdiden," diyen eski bir cümle beni yeniden bulur muydu?

ve en nihayet, chungking express ve california dreamin' eşliğinde uzaklar hayali kuran, belki de yaşadığı hayata ancak bu şekilde katlanabilen garson kız aklıma düşer miydi?

california dreamin', bir yaz gününde...

*the mamas & the papas, california dreamin'

4 yorum:

Hayal Kahvem dedi ki...

Selam vnf,
Şimdi sizin bu yazınızı ve işaret ettiğiniz eski yazınızı okuyunca, uzak doğu filmleri seyretme hevesim depreşti. Hımm.Ne yalan söyleyeyim, In the Mood for Love (yazım bile var ama bu kez linkini vermeyeyim:) ve akabinde seyrettiğim 2046 nedeniyle saygım sevgim sonsuzdur Wong Kar Wai'ye... İyi ama niye merak edip diğer filmlerini seyretmemişim acaba? Bilemedim şimdi. Bu yazılarınız iyi oldu vnf. Sağolun.

Siz var ya çok özgün yazılar yazıyorsunuz. Yazılarınızın farklı bir lezzeti var. vnf, yoksa siz kitabı olan bir yazar mısınız:) Sahi soruyorum bu soruyu? Tüm samimiyetimle soruyorum:)

verbumnonfacta dedi ki...

wong kar wai benim için de çok özeldir. hatta biraz cesur olabilsem, "wong kar wai'nin olmadığı uzak doğu sinemasından bana ne," bile diyebilirim. başka yönetmenlerin yanına eklemlendiği filmler de dahil bütün filmlerini izledim. size de tavsiye ederim.

eğer filmlerinden bir üçleme yapacak olsam in the mood for love sıralamadışı ya da pahabiçilemez kontenjanından listeye dahil olurdu.

nasıl yazdığım konusunda bir fikrim yok. sadece deli sanılmamak, delirmemek için kendi kendimle konuştuklarımı (konuşmak yerine) yazıyorum.

okuyor olmanız (sosyal medyada 'takip' müessesesi kocaman bir yalandır ve araştırmalar gerçek takipçilerin listenin yaklaşık yüzde onu olduğunu söyler) yeterince büyük iltifat iken, bunu kelimeleştirmenin kendimi mahçup hissettirmekten başka manası yok. kaldı ki, eğer yazılanların bir manası ya da güzelliği varsa, bu içinizdeki yankısından kaynaklanmaktadır.

sorunuza gelince: hayır.

Hayal Kahvem dedi ki...

Geçmişte kalmış bir döneme ve kaybolan aşka bir selam çakan In the mood for love ne şahane bir filmdir sahiden. Ya müziği... Harikuladedir.

Durun filmin asıl cümlelerini alıp ekleyeyim buraya... "Eğer birinin kimseyle paylaşmak istemediği bir sırrı varsa, bir dağa çıkar, bir ağaç bulur, ağaca bir delik açar ve sırrı o deliğe fısıldar.Ve onu çamurla kapar. Böylece sır orada sonsuza kadar kalır."
Tamam. Yönetmenin diğer filmlerine merakım dirilmişken, hafta sonu kısmetse izlemek niyetindeyim.

O değil de, ben gene konu dışı dolandığımı farkettim. Söyler misiniz Mevlüt Ömer kim?
"yaz günlerine saklı sonbahar"
ne hoş bir dize. Acaba şiirin taslak da olsa tamamını okuyamaz mıyız?

"geçip giden şu yazı özledim şimdiden" demişsiniz ya, bu kadar yaz muhabbetinden sonra Murathan Mungan'ın o güzeller güzeli Yaz Geçer adlı şiir kitabını tekrar elime alasım geldi. 1992 de çıkmıştı sanırım bu kitabı. Yoo. Eminim aslında. Vay canına! 20. yılına girecek demek ki. Kitabın adı vurmuştu beni. Acaba yaz mevsimi geçer,kısadır, hemen biter mi diyordu? Yoksa yazı yazmanın ızdırap giderici yönünden mi bahsediyordu? Yoo. Durmalıyım. Gene konu dışında dolanmaya başladım:)Kaçayım...






verbumnonfacta dedi ki...

o filmin değerlendirebileceğim her noktasına belki on üzerinden on değil ama beş üzerinden beş veririm. bu da onu kusursuz bulduğum manasına gelir galiba.

hafta sonu filmlerine norvegian woods'u ekleyin derim. seversiniz. eğer okumadıysanız, murakami'nin bizde "imkasızın şarkısı" adıyla yayınlanan romanını da okuyun. onu da seversiniz.

mevlüt ömer'in orada bir biyografisi var. daha fazlasını söylemek mahremiyetini ihlal etmek olur ki, büyüklerime karşı hep saygılı oldum.

o şiiri ben de merakla bekliyorum. eğer bana ulaşırsa yayınlarım. düşünüyorum da, bana ulaşmasının başka ne manası olabilir ki?

"yaz geçer" iki manaya da gelebilir. üstelik, m. mungan o kitapta o iki manayı da kullanıp tüketmişti diye hatırlıyorum.