25 Mart 2012 Pazar

sis

bu sabah
bütün şehir,
yoğun bir sis tabakası altındaydı.
tıpkı duygularımız gibi...

bu vesileyle kalbine kireç dökülmüşlere selam olsun.

4 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

Sis, herşeyden önce , bizim ezeli bilgisizliğimizin bir göstergesidir'' diye başlar Faruk Duman İncir Tarihi adlı kitabında sis bölümüne...

verbumnonfacta dedi ki...

neden böyle başladığını öğrenmek bir çeşit ev ödevi midir? yoksa beni fazla merak içinde bırakmayıp siz söyleyecek misiniz?

Adsız dedi ki...

varsın duygular da sisli olsun. ‘kalbine kireç dökülmüşler’den olmaktan iyidir. onların durumu ‘kalbi buz kesmişlerden’ de kötü. buzun erime ihtimali var, ama kalpte kireç…
“kalbine kireç dökülmüşler”e belki de kıvrımlı dumanlar çıkaran bir uçaktan, üzerinde haydar ergülen’in “sis” şiirinin yazılı olduğu flugbaltt'lar (el ilanı iş görmedi pek burada) atılmalı gökyüzünden...ne dersiniz işe yarar mı?

verbumnonfacta dedi ki...

kireç öldürür. ama iyi gelir. tıpkı eskilerin mikrop kapan bölgeyi kanatmaları gibi... akıp giden kanla beraber enfeksiyona sebep olan mikroplar da gider çünkü.

'sis'i iyi bilirim. belki de herkeslerden iyi bilirim ve en çok 'gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız/ göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır' dediği yeri severim.