britanya, bir zamanların üzerinde güneş batmayan imparatorluğu, şimdilerde avrupa haritasının sol üst köşesindeki mavi boşluğa sıkışmış bir kaç kara parçası.
ailesinden kalan mirası, başladığı ama bitiremediği işlerde tüketen, elinde yalnızca eski fotoğraflar ve başını sokabileceği bir ev kalmış orta yaşlı erkekler gibi onun da elinde sadece ve sadece 'ingilizce' var. bir de eski sömürgelerinin nefreti.
kendi icatları futbolda, altmış altı dünya dünya kupasındaki şaibeli şampiyonluk yaşadılar. ve o şaibeli şampiyonluğun laneti hala peşlerinde. 'pirömiyer' ligleri tek bir real madrid-barcelona maçını bile geçemiyor.
tenis mi? başka zaman olsa görmezden gelecekleri dunblane(iskoçya)doğumlu andy murray. birisi vardı,hani, wimbledon' da yarı final gördüğü zaman ulusal bayram ilan ettikleri. tim henman.
ha, evet. kriket...
politik arenada, dünya siyasetinde ise uzun süredir küçük biraderleri (oysa 'big brother' demek çok daha uygun düşerdi ama, ne yazık ki kronoloji diye bir şey var) ne derse onu yapıyorlar.
ama o düğün...
o düğün, ellerinde kalan tek geçer akçenin ingilizce olmadığını bütün dünyaya gösterdi.
*
ah, bir de küçük birader yaramazlık yapıp, kendi elleriyle beslediği karganın gözünü oymasaydı.
ne güzel, hala 'kraliyet düğünü' nü konuşuyor olurduk.
1 yorum:
Kızım kraliçe Elizabeth'i gördüğünde böyle kraliçe olur mu demişti?
Kraliçeler güzel olur ve kabarık elbiseler giyer diye düşünmüş olmalı.
Başarısızlıkları ancak bu şekilde ört bas edebilirlerdi.Konuşulacak kraliyet düğünleri ve senaryolarıyla.
Hüseyin Barak Obama 'nın yaptığı sahte kahramanlık gibi.
Ceset ortada yok ama her daim kahraman.
Yorum Gönder