30 Ekim 2018 Salı

özgürlük

kafka -ki kendisinden pek hazzetmem-, mavi oktav defterleri'nde, "atlas dilediği anda dünyayı omuzlarından atıp çekip gidebilirdi, ama onun özgürlüğü bunu düşünmesine verilen izin kadardı," diyerek yunan mitolojisine göre gök kubbeyi omuzlarında taşımakla cezalı tanrı atlas'tan bahseder.

bunu cüz'i irade tanımı olarak kullanmak mümkündür. bana kalırsa insan teki olarak kaderimizi de işaret eder.

3 yorum:

Anna dedi ki...

atlasa haksızlık etmeyelim belki o da cahildi dünyanın rengine kandı :)
aldı aklı düşünceyi özgürlüğü bir güzelin ayağının dibine çaldı..
aşk serhoşu olmadan bu yük taşınır mı hala yükden bahseden aşkın tadını almış mı?
cüz'i irade vuslata gidilen yolu yürütecek kadardır belki..belki yani öyle derlermiş..
yoksa niye bırakıp gidemiyoruz atlas gibi..bilemiyorum sevgili vnf.
selam ile :)

pelinpembesi dedi ki...

off kader ve irade mevzusunu açtıysan neler yazılacak buraya merak
ettim doğrusu..

verbumnonfacta dedi ki...

@anna,
cevabını arayan sorularım kadar sorusunu arayan cevaplarım da var benim. ama bildiklerim o kadar az ki.
diğer yandan ohepvarolan'ın akıllı olduğunu, kader kitabına yaşayabileceğimiz hayattan çoğunu, taşıyabileceğimiz yükten fazlasını yazmadığını düşünüyorum. akıllı, çünkü, benden otuz dört yaşında iki çocuk annesi bir kadın olmazdı. aksi takdirde karşısındaki ne uçmasını emreden, emri yerine getiril(e)mediği için de gücü sorgulanan krallara dönerdi.


@pelinpembesi,
ben, bize açılan her kapıdan girmeye hakkımız olduğunu ama her kapıdan girmemenin erdem olduğunu düşünüyorum. bunun tersini de günahkarlık olarak görmüyorum. söz gelimi, züleyha yusuf'u görmezden gelebilir ve toplumun onayını almış yaşantısına pekala devam edebilirdi. buna itirazım yok. ama görmezden gelmediği/gelemediği için günahkar olduğunu düşünmüyorum.