20 Ekim 2016 Perşembe

aşk aleyhindedir

"hiç aşık oldunuz mu?

korkunç değil mi? insanı savunmasız hale getiriyor. göğsünüzü ve kalbinizi açıyor ve bu demektir ki birisi gelip oraya girerek seni darmadağın edebilir. yıllar boyunca ördüğünüz savunma duvarları, giydiğiniz bütün zırhlar, hiçbir şey beni artık incitemez derken; diğer aptallardan farklı olmayan bir aptal, aptal hayatınıza giriveriyor. onlara bir parçanı verirsin. bunu istemezler. bir gün seni öpmek ya da sana gülümsemek gibi aptalca bir şey yaparlar ve ondan sonra hayatın artık sana ait değildir.

aşk rehin alıyor. içinize giriyor. sizi yiyip bitiriyor, karanlıkta ağlarken bırakıyor, kalbinize doğru giden yolu kazıyor. acıtıyor. hayallerde değil, aklınızda beyninizde değil. ruhunuzda, bedeninizdeki bir acı. içinize giriyor ve sizi parçalara ayırıyor.

hiçbir şeyin buna gücü yetmemeli-özellikle aşkın.

aşktan nefret ediyorum."*


*: neil gaiman, sandman-9/merhametliler

2 yorum:

Adsız dedi ki...

alinti işareti olmasa, size ait oldugunu dusunebilirdim yazinin. zira ne kadar size ait kelimeler 'duvar, zirh, aptal'.

verbumnonfacta dedi ki...

bana ait bir anlatıda kendini göstermek için her türlü fırsatı değerlendiren kelimeler olduğunu inkar edemem. galiba, "duvar, zırh, aptal" da onlardan.
ama aşk aleyhine yazılmış hangi yazı bu kelimeleri kullanmadan yazılabilirdi ki?
yine de haklılık payı var dediğiniz de. insanlar özlemden bahsediyorsa, "seni özledim," der. oysa ben, "o sene ağustos, tıpkı bir sonbahar denemesi gibi denizi gölgeleyen kül rengi bulutlar ve geceyi yıkayan yağmurlarla geldi," derim. ya da "senden nefret ediyorum".
evet, "senden nefret ediyorum".