3 Haziran 2016 Cuma

kısa kısa - yirmi

* "sensizim yaban ellerde dilara" diyebilmek için dilara adında bir sevgilim olsun istiyorum. bir şarkının insan üzerindeki etkisi daha fazla ne kadar olabilir ki?

* hayat çelişkiler ve ironiyle dolu. ideolojiler ve bilim ise çelişkisiz mutlaklık iddiasında. camus olsaydı, absurde derdi. bense -türk dil kurumu güncel türkçe sözlük'e de danıştıktan sonra- absürt diyorum.

* ufkumuzu daha da ileri taşıyanlardan nuri pakdil, "söylenmemiş söz"ü olduğunu iddia edenleri bilgece uyarıyor: söz bitebilir, fakat sükût hiç bitmez. çünkü o, dünyanın en uzun cümlesidir.

* ferruhzad hep doğru söylüyor: kuş ölür, sen uçuşu hatırla...

* heidegger'in tdk büyük türkçe sözlük için yazdığı "noksanlık" maddesi: "birbirine ait olanın, henüz bir arada olmayışı."

* freud da bozuk saat gibi. günde iki defa doğruyu söylüyor: hüzünde değersiz ve bomboş olan dünyadır; melankolide ise ben'in kendisi.

* tamam, iki defa çok.

* "tanrım size bir salıncak! (edip cansever, salıncak)"

* ıhlamur günlükleri'ne nazire: ne zaman birisiyle karşı karşıya gelsem sağa ya da sola hamle yapmak yerine hep olduğum yerde durdum. onlarsa ya durdular benim gibi ya da sağımdan solumdan geçip gittiler.

* australian open iki bin on altı şampiyonları erkeklerde "küstah sırp" djokoviç, kadınlarda ise bir sürprize imza atan angelique kerber oldu. djokoviç finalde taze baba "kendini ingiliz sanan iskoç" murray karşısında 'üç-sıfır'lık rahat bir galibiyet alırken, kerber de kariyerinin en büyük başarısını serena williams'ı 'iki-bir'le geçerek kazandı.

* turnuvanın kayda değer tek hikâyesi verdasco'nun yedi yıl öncesinin rövanşını nadal'dan almasıydı. ki, o günlerde dayanamayıp hemen anlatmıştım. "iyi aile çocuğu" federer ise "klasik 'üç-bir'lik djokoviç mağlubiyeti"ni bu defa yarı finalde alarak elendi.

* sevgili ibrahim tenekeci dostluk ve yılların verdiği bir tecrübeyle hatırlatıyor: iyi niyetin kaderi, çoğunlukla, kötüye kullanılmaktır.

* "tanrılar ölümlülerin başına çorap örerler, gelecek kuşakların şarkısını söyleyecek bir şeyleri olsun diye. (homeros, odysseia)"

* "uçakların havada bıraktığı izlerin bir adı olmalı ve bu ad gözyaşının yüzdeki izine benzemeli. (bahadır cüneyt yalçın, hep lunapark)"

* stalin'e sormuşlar: bu yoldaş muazzam aşk şiirleri yazıyor basalım mı? "iki adet basın," demiş stalin de. "birini kendine verin diğerini sevgilisine."

* david bowie'nin ardından en güzel lafı arsenal teknik direktörü ve filozof arsene wegner söylemişti: david bowie'nin benim neslime ikinci dünya savaşı'ndan sonra verdiği mesaj çok mühimdi. bıraktığı mesajı hiç unutmadım: kendin olabilecek kadar güçlü olmalısın.

* "imkânsız, mümkünün hemen yan komşusudur; insanlar sürekli olarak yanlışlıkla ziline basarlar. (tibor fischer, düşünce çetesi)"

* güzel insan aliya, konuşmalar'da "bizler insan olmaya ve insan kalmaya çalıştık ve başarılı olduk," der ve biz buna hiç şaşırmayız.

* adlar mezar taşları içindir.

* "sen uyu sanço, sen uyumak için doğmuşsun. ben nöbet beklemek için doğmuşum!"

* tanpınar konya'dan bahsediyor: "tıpkı bugün için verebileceği her şeyi verdikten sonra, sizden uzakta geçmiş çocukluğunu ve gençliğini de hediye etmek isteyen, kesik, başı boş hatırlamalarla onları anlatan, güzel ve sevmesini bilen bir kadın gibi mazisini açar."

* belki de "ideal kadın"ı tanımlıyor.

Hiç yorum yok: