9 Temmuz 2014 Çarşamba

filistin

ister tarihin tanıdığı bir hakla kendilerine rezerve edilmiş saysınlar ister dünya savaşlarının ikincisinde çektikleri acıdan cesaret bulsunlar, zorbalıkla kurulan ve yaşatılan israil devletinin varlığı insanlık ayıbıdır.

kamplaşmalarıyla ün salmış bir ülke olduğumuz için karşı cenah bu meselede taraf diye sessiz kalmak da bu ayıbın bir parçası. oysa bir zamanlar "sol" yanımız da bu meseleyi sahiplenirdi. sadece "sağ" yanımızın ya da muhafazakar tayfanın derdi değildi. yine öyle olmalı. "isyan"ı tek ele bırakmak işe yaramıyor çünkü.

yine bir şeyleri bahane ettiler ve bir kaç gündür saldırıyorlar. insanları bu kutsal ayda hiç acımadan öldürüyorlar.

şimdi elimde, afşar timuçin'in önsözüne, "bin dokuz yüz elli yılında işgalciler ünlü halk şairi hümayrad'ı ipe çekerken, boğulan bir şiirin kaç yeni şairde yeni şiirlere dönüşeceğini hesaplayamadılar. şair öldürmek her zaman tehlikelidir. bu baskılardan, lirik ve karamsar şiir anlayışı doğdu. bu şiirin duygu yükü, ideolojik yükünü çok aşıyordu," diye yazdığı antoloji* var ve samih el kasım'ın bir şiirinde** bahsettiği "volkan"ın patlaması için dua ediyorum.


*:filistin şiirleri antolojisi (1976)

**:
"bir şairden başka bir şey değildim
yüzyıllar boyunca
tanrıdan medet uman.
oysa şimdi ben
bir volkanım
yirminci yüzyılda.
patlayan bir volkan!"

6 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

öyle güzel yazmışsınız ki facebookta kopyaladım , izninizle..

verbumnonfacta dedi ki...

alın sizin olsun...

N.Narda dedi ki...

bunca yıl bir vahşetin herkesin gözü önünde devam etmesini bir türlü aklım almıyor!...

verbumnonfacta dedi ki...

sistem ve güç dayatması.

ne zaman almanya ve arjantin milli takımları, "böyle bir dünyanın şampiyonu olmak istemiyoruz," der ve dünya kupası final maçına çıkmazsa o zaman biter bu mesele.

ama çıktılar. biz de seyrettik. filistinde acı devam ediyor.

Adsız dedi ki...

yüreğimiz bu kadar acıyı nasıl kaldırıyor.ben bunu bir türlü anlayamıyorum.

verbumnonfacta dedi ki...

kaldırmıyor.

sadece algı yönetimiyle bilinçli olarak acımız başka şeylere yönlendiriliyor.

bir de bakmışsınız ki, orada hayatını kaybeden onlarca insana değil, petrola bulanmış deniz kuşlarına, bacağındaki kanser yüzünden uyutulacak köpeğe, kırılan heykele üzülürken buluyoruz kendimizi.