5 Mart 2018 Pazartesi

bir masada iki kişi: peçorin ve ben

çayından son bir yudum aldı, masaya bıraktığı fincanı parmak uçlarıyla ortaya doğru itti. bir süre camdan dışarı, belki de apansız bastıran yağmurda ıslanmamak için koşuşan insanlara baktı. bakışlarını oradan alıp az önce masanın ortasına doğru ittiği fincana verirken konuşmaya başladı:

- dün benim için güzel bir gün oldu. üstelik seni hiç utandırmadım.

- ben olmasam da sıkılmazsın, demiştim.

- ve senin hakkında çok şey öğrendim.

- sana söylemeyeceğim ya da söyleyemeyeceğim hiçbir şeyi yakari'den duyamazsın.

- için rahat olsun. kendimi tutamayıp sorduğum bir kaç soruyu büyük bir zarafetle savuşturdu. yalnız lermantov ve peçorin'den konuşurken bir kaç cümle kurdu seninle ilgili.

- o kitabı zorla okutmuştum ona. üniversite dördüncü sınıfın sömestir tatiliydi. daha kitabı bitirmeden heyecanlı bir telefon konuşması yapmıştık diye hatırlıyorum.

- "sen osun lan!" demiş sana.

- peçorin aptalın teki. sonunu düşündüğü için mutlu olamayan bir korkak. bütün aşklar nihayetinde bitiyorsa, ne gereği var ifadesiyle dolaşıyor ortalıkta.

- peçorin'den hiç konuşmadık.

*

tam o sırada bir mucize oldu. birileri müziğin sesini açtı. üç şarkı boyunca sustuk, masaya baktık, yağmuru ve insanları seyrettik.

ve bir daha bir kez bile peçorin'den bahsetmedik.

8 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

Peçorin benzeri erkeklerden Allah korusun bütün
kızları. yok mu peki, bir sürü var. felsefi konuşmalarla , süslü
laflarla çevrili, çok donanımlı gözüken ama egoist ıssız adam modelleri. okurken nasıl sinir olmuştum ama Lermantov'un başarısı bu işte.

verbumnonfacta dedi ki...

'ıssız adam'lardan da ıssız adam sevdalısı kadınlardan da nefret ederim. zamanımızın bir kahramanı'nı şimdi okusam sevmeyeceğimi de biliyorum. ama peçorin tıpkı anna karenina ve don kişot gibi büyük bir karakter.

pelinpembesi dedi ki...

ah kesinlikle bir de bu modelleri sevip göklere çıkaranlar daha fazla bence de. onlara ayrı bir sinir oluyorum zaten.peçorin karakteri sinir bozucu olsa da büyük bir başarı, o ayrı.

verbumnonfacta dedi ki...

kimden duydum/okudum hatırlamıyorum ama anna karenina ve peçorin'in tanışması, aşık olmaları muhteşem olurdu.

Anna dedi ki...

İşte o yüzden o karşılaşmalar ihtimal olarak kalir

verbumnonfacta dedi ki...

yine de isterdim... anna hem sevmeyi hem ölmeyi öğretirdi peçorin'e.

Balthus dedi ki...

Buket hocamın referansıyla geldim,sanırım keyifle okuyacağım yazılarınızı ;)

verbumnonfacta dedi ki...

buket hanım iltifat etmiş. umarım yanılmazsınız :)