30 Ocak 2018 Salı

intihar

anahtarı çevirdi, karşılaştığı küçük mukavemete rağmen kilitte dönüşünü dinledi. kapıyı açar açmaz merdiven lambasından eve dolan aydınlığa baktı. evin derinliğinde bir ayna ışıldadı. yere düşen ışığı çiğnedi ayakkabılarını çıkartırken.

üzerinde ne varsa üzerinde okuma odasına taşıdı. ellerini yıkamak aklına gelmedi. kitaplığın karşısında durdu. bu defa kitaplığın raflarını yormak için değildi.

elini uzatıp büyük saat'i aldı. bir intihar akşamı üzerine söylenti'yi buldu. orada, öylece durup okudu.

sonra mesai çıkışı işyerinin önünde durup, bir sağa bir sola baktıktan sonra, duyulur duyulmaz bir sesle, "eve dönmek/ kendime sarkıntılık etmekten başka nedir?/ orada, arada bir beni yoklar/ intihara ayırdığım zamanlar"* diyen bir adamı hatırladı.

ve bunları yazdı.


*: ismet özel, of not being a jew

2 yorum:

Havva Topcu dedi ki...

Intihar'ı çok kolay harcıyoruz. İsmet Özel'i severim fakat ne bileyim geçenlerde gerçeklesen 18 yasindaki gencin tam Sirkeci marmarayinda trenin önüne atlarken (kameraya yakalanan) o ifadesinin tesiri altindayin. Niçin çantasini cikardi mesela? Kimse onun kadar iyi anlatamazdi ama artik konuşamayacak. İntihar ya sonunda gerçekleştirilmeli ya da edebiyati yapilmayacak bir kötü aliskanlik bence. Belki bundan derin bir Woolf sevgim.

verbumnonfacta dedi ki...

"intihar"ı ne ismet özel ne turgut uyar'ın kolay harcadığını düşünmüyorum. her iki şiir de çok güçlü.

diğer yandan intihar etmenin, varoluşumuzdan kaynaklanan sebeplerden dolayı hayattan vazgeçmenin hiç mi hiç kolay olmadığına eminim. ve bunu yapabilen insanların çok büyük bir kuvvetin tesiri altında olduklarını, ancak ölmekle tarif edilebilecek acılar yaşadığına inanıyorum.

wolf sevginiz bir kenarda dursun yine. bir de, "her an hayatıma son verebileceğimi bilmesem çoktan intihar etmiştim," diyen cioran'a kulak verin.

son olarak, bütün intiharlar intihar değildir. çoğu ilk yardım çağrısıdır.