12 Aralık 2014 Cuma

paralel evrenler: altı

iki yazar.

biri rus diğeri diğeri türk.

rus olan edebiyatı edebiyat yapanlardan biri; dostoyevski. diğeri çağdaş türk edebiyatını okunur kılan genç tayfadan emrah serbes.

biri bir 'budala'dan ölümsüz bir kahraman yarattığı kitabında hem de o kahramanın, diğeri ise kalbimizin üzerinde tepindiği kitabında kendisinin değilse bile anlatıcısının ağzından "çocuk"lu ve "kuş"lu bir denklem kuruyor.

"çocuğa her şey anlatılabilir, her şey; büyüklerin çocukları, hatta ana babaların kendi çocuklarını ne kadar az anladıklarını düşünerek şaşıyordum. küçük olduklarını, henüz öğrenme çağında olmadıklarını bahane ederek çocuklardan hiçbir şey gizlenmemeli. ne hazine, ne bahtsız bir düşünce.(...) bu güzel kuşcağız size güvenle, saadetle bakarken onu aldatmak ayıp değil mi? onları kuş diye tarif ediyorum, çünkü dünyada onlardan daha iyi kuşçuk yoktur."*

"herkesin bildiği şeyleri çocuklardan saklamayın. çünkü o zaman kendilerini dünyanın dışına itilmiş hissederler. o ruh hali de, öğrenmelerini istemediğiniz şeylerden daha çok zarar verir onlara. bir çocuğun, kuş olduğunu düşünmeye hakkı vardır. tabii bu biraz tehlikelidir. özellikle arka balkonlarda manasızca oturmayı seviyorsa."**


*:  budala
**:hikayem paramparça - kahvaltına devam edebilirsin

2 yorum:

Hayal Kahvem dedi ki...



Buyrunuz bir tane de benden:)

"Konuşun!
Etrafınızdaki çocuklarla, kendinizden küçüklerle konuşmaya tenezzül edin! Onlara anlatın! Her şeyi bilsinler! Siz onların bir hiç yüzünden ne kadar azap çektiklerini bilemezsiniz."

(Tanpınar 2011: 166-167)Sahnenin Dışındakiler

verbumnonfacta dedi ki...

eyvallah.