4 Aralık 2014 Perşembe

cover

vatanlarından koparılıp amerikaya getirilen ve insanın insana üstünlüğü varmış gibi beyaz tenli insanlara köle yapılan siyah tenli insanların acı kaderini biliyorsanız, kölelerinin sağlığını, mutlululuğunu, konforunu, özetle yaşam haklarını akıllarına bile getirmeyen toprak sahiplerinin bu insanlara tarlada çalışırken şarkı söyleme izni verdiğini duyunca şaşırabilirsiniz.

mutlu olunca daha çok iş yaptıkları için değil, -müzik terminolojisini bilmediğim için anladığım şekliyle söyleyeceğim- üç vuruşluk zamanda dört vuruş yapılan şarkılar söyledikleri ve böylece üç defa çapa vurmak yerine dört defa toprağı çapaladıkları için. yani blues unutulup gitmemişse bunu güzelliği kadar ritmine de borçlu. 

ve radyo yayını zamanları. hâlâ kölelik var. ırkçılık normal ve standart. afrikadan gelen o adamların müziği nefis. ama radyolar beyaz. şarkıcılar beyaz. ve beyazlar iki yüzlü. ırkçılığa gönderme içeren sözler sansürlenerek ya da bizzat gönderme içermeyen parçalar seçilerek o "taş gibi" şarkılar beyaz adamlarca söyleniyor. şarkıların bir beyazın söylediği hali orijinalinin kederli sesini taşımasa da meşhur oluyor. çünkü şarkılar müthiş.

o zamandan bu güne "cover" sadece "üstünü örtmek" anlamına gelmiyor. bir müzik parçasının başka kişi tarafından yeniden yorumlanması anlamına geliyor.

yorum ne kadar güzel olursa olsun dinlediğiniz her coverda bunu hatırlayın derim.

2 yorum:

Zelda Capulet dedi ki...

kendi çapında radyoculuk oynayan biri olarak bunu bilmiyordum :( ne yazık!

ŞÜKRAN...

verbumnonfacta dedi ki...

korkarım, gün gelecek ve o güne kadar egemenin dilinden konuştuğumu fark edeceğiz.

bir de, bana "caps" yapmazsanız sevinirim.