o ise, "ben de 'memleket hikayeleri'ne bir öykü, 'huzur'a bir huzursuzluk, 'aşk-ı memnu'ya engelsiz bir aşk katmak isterdim. eğer melale aşina bir okur nesli görebilseydim..."
işte o güzel kadın yetmiş iki yıl önce bugün doğmuştu.
doğum günü kutlu olsun.
biz onu sevenler, "güzelim" sümük çizgisinden öperiz.
*
aylar önce onun için yazılmış en güzel şiir aklıma düşmüş, paylaşmıştım. şimdi de doğum gününü bahane ederek ona yazılmış en güzel ikinci şiiri okuyalım:
"seni sonsuz biçiminde buldum o biçimi almıştın
sandviçlerle, kötü şehirle, terle başbaşa kalmıştın
yürüdü üstüne herkesin neonu, herkesin babaannesi
herkesin en eski olan kökü, en eski hanesi
yeşili bozup suya çevirdin, akşamı sonsuz uzattın
ne buldunsa o akşama uygun, ne buldunsa ona kattın
perdeler uzundu, rüzgar kısa, masalar üç bacaklı
masalar dört bacaklı, rüzgarlar uzun, perdeleri kısalttın
sen bir atmacanın en uzun çığlığısın her tür gökte
göğü büyüttün, otobüsleri aldın, şehirleri ufalttın
yıkılan bir kedi bir süre olarak doldurur sesini
seversin bir kanaryanın sesinden çok kendisini
denizi ve ormanı, açlığı ve başkaldırmayı ayırmadın
bırakılmış bir köşebaşının en güzel tanımıdır adın
seversin diye söylerim her şeyi, sana uygun olsun
çünkü her şeyin birbirine uygununu sen bulursun
gel ellerini ver en güzel ellerini öyle
ruhum, ateş yüreğim, kokum, birlikte öyle"**
*: edip cansever, yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir şiir
**: turgut uyar, tomris uyar için bir şiir çalışması
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder