"gerçek bir bilgin görmek istiyorsanız, derdi lise müdürü, onu yeni bir sınıfa tanıştırırken: işte karşınızda.
ve bu bilgin, diye düşündü gregorius, kimilerinin gözüne salt ölü kelimelerden ibaretmiş gibi görünen ve sevildiği için onu kıskanan meslektaşlarının nefretle papirüs adını taktıkları bu yavan adam, bu bilgin; kırmızı deri mantolu, rüyalardaki gibi yumuşacık, tınısı güney ülkelerini çağrıştıran, bitmek bilmeyen bir fısıltıya benzeyen, duyulması bile insanı suç ortağı yapmaya yeten bir sese sahip olan, çaresiz ve belli ki öfkeyle aşk arasında savrulan bir kadının alnına yazdığı telefon numarasıyla girecekti sınıfa."*
*:pascal mercier, lizbon'a gece treni
ve bu bilgin, diye düşündü gregorius, kimilerinin gözüne salt ölü kelimelerden ibaretmiş gibi görünen ve sevildiği için onu kıskanan meslektaşlarının nefretle papirüs adını taktıkları bu yavan adam, bu bilgin; kırmızı deri mantolu, rüyalardaki gibi yumuşacık, tınısı güney ülkelerini çağrıştıran, bitmek bilmeyen bir fısıltıya benzeyen, duyulması bile insanı suç ortağı yapmaya yeten bir sese sahip olan, çaresiz ve belli ki öfkeyle aşk arasında savrulan bir kadının alnına yazdığı telefon numarasıyla girecekti sınıfa."*
*:pascal mercier, lizbon'a gece treni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder