8 Ekim 2012 Pazartesi

yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir şiir*

ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç
yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
ve yaraşırsa ancak monet'nin
kadınlarına yaraşan giysilerinle
gördüm de
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilinde
bir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstünde
bir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasında
öyle kısaydı ki adımların
şöyle bir bardak yıkayışının vaktiyle
ölçülür ve denk düşerdi ancak
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

yok bir yanıtın nereye diyenlere
bir buz titreşimi gibi sallantılı ve şaşkın
ve çabuk bir merhaban vardır bir yerden gelenlere
o bir yerler ki, diyelim çok uzak olsun
sen gelmiş gibisindir oralardan, otobüslerden
yollardan, deniz üstlerinden topladığın gülüşlerle
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
hani etiler'den hisar'a insek bile
bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
çok yaşında her zamanki çocuksun gene
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

mart ayında patlıcan, ağustosta karnıbahar
mutfağın mutfak olalı böyle
bir adın vardı senin, tomris uyar'dı
adını yenile bu yıl, ama bak tomris uyar olsun gene
ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
oysa güneş pek batmadı senin evinde
söyle
ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.


*: edip cansever, tomris uyar için

6 yorum:

Adsız dedi ki...

İlginçtir ki sabah Tomris Uyar okuyarak yol aldım geldim işe.. Erken geldim ve bir şeyler okuyayım dedim ve ilk okumada karşımda tekrar Tomris Uyar.. Gülümsetti..

verbumnonfacta dedi ki...

bu şiiri severim.

bu şiirin başlığındaki naifliği çok severim.

bu şiirin ilk mısrasını daha çok severim.

haydar ergülen'in bu şiir üzere yazdıkları vardır ve tarifsizdir.

ama yorumunuzda bir "denklik" var ki ona diyecek sözüm yok. sanırım en güzeli budur.

Adsız dedi ki...

Bir kadındır ki bütün ikinci yeni şairleri, o güzel adamlar, aşıktır ona. Nasıl bir kadındır acep, ne şanstır hatta diye düşünür,yaşıtı, tanıdığı ve dengi olmadığım bir kadını kıskanırım :))Tabii hikayelerini de.

verbumnonfacta dedi ki...

bir kadındır ki, "ikinci yeninin gelini" derler kendisine. cemal süreya ile uzun süre birlikte yaşamış, edip cansever'e bu şiiri yazdırmış ve turgut uyar'la evlenmiş.

kendi adıma bir tek turgut uyar'a bile razı gelirdim.

öyküleri ise bambaşka bir hikaye.

N.Narda dedi ki...

ilk evliliği ülkü tamerle diye biliyorum ben de :)

Billura katılmamak olası değil :p

verbumnonfacta dedi ki...

bildiğiniz doğru. benim için ise yeni bir bilgi.

insafsızca alıntılı"yorum": o sıralarda soyadı tamer’di aslında. şair ülkü tamer’in eşi tomris tamer’di. trajik bir hikayeye evrilen evlilikleri, ikisi de kolejden mezun olur olmaz başlamıştı. bir de kızları olmuştu, ekin. ancak ekin, henüz birkaç aylıkken sütten boğuldu. 'hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı' milatlardan biriydi, ayrıldılar.