onlardan birini ismet abi anlattı. arkadaşının sözleri. ben hafta sonundan bu yana bir kaya gibi içimde taşıyorum. biraz da siz taşıyın.
"ismet," demiş son konuşmalarında. "hayat ne tuhaf... daha önce tanımadığın, ortak bir geçmişiniz, akrabalık bağınız olmayan bir insanla evleniyor elli yılını onunla geçiriyorsun. diğer yandan sana can veren, senin için canını verecek, belki de bu hayatta senin en çok seven insanlar olan ebeveynlerinle ve senin can verdiğin, uğruna canını vereceğin, tartışmasız bu hayatta en çok sevdiğin insanlar olan çocuklarınla yirmi yılı bile beraber geçirmiyorsun..."
2 yorum:
ismet abinin bu kaya gibi içine oturan sözlerini ilk duyumsamam beş yıl öncesine dayanır. O günden bugüne anne ve babamı el üstünde tutmaya çalışıyorum, zaten yakınına taşınmıştım şimdi her daim elim üzerlerinde ki aynı şeyi yapması için eşimi de ikna ettim. ebeveynlerimizi etrafımıza topladık, en azından hoşnut tutmaya çalışıyoruz. kendi çocuğumun her insan gibi bir gün bencilce bizi terkedecek oluşuna az kalmasıyla yüreğim hep sıkışık, üzgünüm. ama hayat bu işte..
siz de eşiniz de ne güzel yapmışsınız. dilerim gepgeniş ailenizin ağzının tadı hiçbir zaman bozulmasın.
yaşadığım hayattan pişman değilim ama ne çok isterdim babamla daha çok yürümeyi, annemle daha çok kahvaltı yapmayı. ama annemin bir zamanlar dediği gibi: "hayattan nasibimiz belki de budur".
pelin kızınıza gelince; anlayacaktır sizi ve her şeyi. sadece zaman meselesi.
Yorum Gönder