1 Kasım 2021 Pazartesi

nereye kadar?

modern zamanlarda bilgiye ulaşmanın kolaylığını kimse inkar edemez. bu yüzden internete, başta gugılın cengaverlerine, sonra da sözlüklerin ekşisine, ansiklopedilerin vikisine ve diğerlerine teşekkür ederim.

bu durumun bilgi kirliliğine sebep olduğu da gerçek. yalan bilgi de çok ama bu yazının derdi onlar değil yanlış ve kirli olanlar.

mesela, tarkovski'ye mal edilen, neredeyse herkesin ona ait sandığı söz: "bir kez olsun, aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır. bunlardan biri buzul, diğeri isterse atom çağında yaşamış olsun fark etmez."

oysa bu iki cümle büyük yönetmenin değil, ona leningrad'dan yazan bir işçinin sözleridir.*

ama olaylar burada bitmez. bu sözler yazdıklarında tarkovski sevgisini saklamayan ünlü bir yazarın olur. internet sayesinde bu yanlış da yayılır. öyle ki, "kendisinin izni ve bilgisi dahilinde" başkası tarafından yönetilen hesabında, o "başkası", yazara aitmiş gibi paylaşmakta sakınca görmez: "bir kez olsun aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır."**

çok merak ediyorum. o leningradlı işçi benim desem ne olur acaba?


*: "mektubumun sebebi, ayna. hakkında söz söylemeye bile cüret edemediğim, ama içinde yaşadığım bir film bu. dinleme ve anlama yeteneği çok değerlidir ... bir kez olsun, aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır. bunlardan biri buzul, diğeri isterse atom çağında yaşamış olsun fark etmez. tanrım, insanların hiç değilse en temel insani dürtülerini -hem kendilerinin hem ele başkalarının- anlayıp duyabilmelerini sağla! (mühürlenmiş zaman, giriş-xiii)"

2 yorum:

fatoş dedi ki...

ne kadar çaresiz bir cümle değil mi, hayatları boyunca anlaşılamayan ne çok insan var yahut kim iddia edebilir ki tam olarak anlaşıldığını, ..insanların hiç değilse .. diye başlayıp devam eden cümlede artık başkaları tarafından anlaşılmaktan kopuş, insanın kendini duyabilmesi ile bir yetiniş var... çok güzel bir kitaba benziyor keşke biri bana hediye etse...

verbumnonfacta dedi ki...

evet, herkes anlaşılmayı, -biraz sanat yaparsak- görülmeyi istiyor. belki de bu istek bunun mümkünsüzlüğünü bilmekten.

mühürlenmiş zaman, kitaplığımın ilk sinema kitaplarındandı. nasıl keyifle ve hayranlıkla okuduğum bugün bile aklımda.

dilerim hediye edecek bir yiğit ya da ahretlik çıkar karşınıza.