18 Mart 2016 Cuma

gelenekçi terbiye

bir kaç kez yerine ve zamanına denk geldiğini ve muhatabıma "muhafazakar terbiye ile büyüdüm" dediğimi hatırlıyorum. hatta blogun duvarlarına da benzer anlam ihtiva eden cümleler yazmış olabilirim.

fakat geçen gün bir "aydınlanma" yaşadım. henüz emin değilim; o yüzden "aydınlanma benzeri bir şey" diyelim. şehir stadyumunun atletizm pistinde koşuyor, bir yandan da bu yılın rekorunu kırmış olabiliriz diye düşünüyordum. ciddi bir kalabalık vardı. "hayır," dedim. "ben muhafazakar değil gelenekçi bir terbiye ile büyüdüm".

burada durup, ne demek istediğimi bir örnekle açıklamak isterim. sonra dağılabiliriz. sorusu olanlar ise bu örnekten sonra da kalabilirler.

içki muhafazakarlar için haramdır ve asla içmezler. gelenekçiler ise içkinin haram, içki içmenin günah olduğunu bilirler ama yine de içerler. uyulması gereken kural ise basittir: büyüdükten sonra ve ancak büyüklerinizin göremeyeceği yerlerde içebilirsiniz. düğünlerde portakal suyu tüketiminin çok olması biraz da bu yüzdendir.

içki ya da sigara içmek biraz da büyüdüğünü eşe dosta göstermek gibidir.

*

sanırım ben hiçbir zaman büyüdüğümü ispatlama ihtiyacı duymadım. belki de hep çocuk kalmak istedim.

Hiç yorum yok: