21 Eylül 2015 Pazartesi

yazarken cimri olmak

edgar keret sevdiğimiz adamlardandır.

onu sadece bir neslin sargılı bileklerle dolaşmasına neden olan kült filmi wristcutters: a love story yüzünden değil, düş ile gerçek arasında gidip gelen, insancıl ve duygusal öyküleri ve filistin meselesine dikkkat çekmek için filistinli yazar samir el-youssef birlikte gazze blues'u yaptıran duyarlılığından dolayı da severiz.

aynı etgar keret, geçtiğimiz yıl tanpınar edebiyat festivali'ne katılmak için istanbul'a gelmişti. bu fırsat bilen nelly barokas kendisiyle samimi bir röportaj gerçekleştirmiş.

oradan "bir soru - bir cevap":

sizin hakkınızda, "başka yazarların altı yüz sayfada anlattıklarından çok fazlasını altı paragrafta verebilir" şeklinde bir yorum yapılmış. tarzınız veya amacınız bu mu, az sözle çok şey anlatmak mı?

normal yaşantımda çok sabırlı, oysa yazarken oldukça sabırsızım. eğer gereksiz ve katkısı olmayan bir cümle yaptımsa onu hemen yok etmeyi tercih ederim. şöyle anlatayım; yazarken kendimi gövdesinde delik olduğu için su alan ve batmakta olan bir sandal gibi hissediyorum. bu durumda hafiflemek için lüzumsuz şeyleri atıp, sadece gerekli olanları saklamak gerekiyor. çok konuşkan olduğum halde yazarken cimriyim.
*

okudum ve "keşke bende öyle olabilsem," dedim.

4 yorum:

Hayal Kahvem dedi ki...

vnf, tanpınar edebiyat festivali ile ilgili zaman zaman haberler görüyorum. fakat bir türlü çözemedim. bu festival istanbul'da nerede yapılıyor? yazar olmayanlar da katılabiliyorlar mı? siz mesela gittiniz mi hiç?

verbumnonfacta dedi ki...

katılımcıların ser verip sır vermediği bir organizasyon bu. sadakat ve suskunluk yemini söz konusu.

işinizi görür mü bilmem ama bu var: http://itef.kalemkultur.com/

Hayal Kahvem dedi ki...

aaa! sahi mi?
vnf, farkında mısınız bilmiyorum ama yazarken cimri olmussunuz. ölü ozanlar dernegi tadinda bi oranizasyon mu yoksa:)

mutlu bayramlar vnf. sevgiler benden deniz feneri bekcisine:)

verbumnonfacta dedi ki...

evet, bayram. bayram olsun her yer.