sene olmuş iki bin on beş. ama orhan k. hâlâ öfkeli. iyi ki öfkeli. yine de, ohepvarolan bizleri onun huysuz ihtiyar günlerinden korusun.
kısa bir metin bu. ama hep olduğu gibi sert. suretimize tuttuğu bir ayna daha.
*
hepimiz dünya ve hayata dair en doğru bilgilere sahibiz. bu yüzden siyaseten en doğru yerde duruyor, kavun-karpuzun en iyisini seçiyor, dünyanın en büyük takımını tutuyor, kim biraz para ister tarzı yarışmalara katılacak olsak en yüksek ödülü kazanacağımızı sanıyoruz.
eğer fırsat bulur da o romanı yazarsak edebiyat yeni bir yetenek kazanacak. mükemmel evlatlar olmasak da iyi bir eş, muhteşem bir anneyiz (ya da baba). allah herkese bizim gibi dostlar nasip etsin; kimseyi yarı yolda bırakmayan, kıymet bilen, fedakâr.
kendimizle nasıl da barışığız. kendimizle en çok kendimiz dalga geçeriz. çok az makyaj yapıyor, formumuzu korumak için hiçbir şey yapmıyoruz. ne saçımız ne boyumuz, hiçbir önemi yok. mesai arkadaşımızın yeni ayakkabılarını fark etmiyoruz bile. herkesin arabası kendine. terfi meselesine gelince, herkes hak ettiği yerde.
sizi üzmek istemem ama bunun böyle olmadığını bilen biri var.
hatta çok yakınızda.
o kişi, sahip olduğunuz, edinilmiş ya da öğrenilmiş her türden bilginin kusurunu, siyaseten duruşunuzun esen rüzgara göre şekil aldığını, kavunu ya da karpuzu manavın seçtiğini eğer manav seçmezse başınıza nelerin geldiğini, o en büyük takımı ancak galip geldiğinde sevdiğinizi, televizyon karşısına kurulup izlediğiniz o yarışmalarda beşinci sorudan ileriye geçemediğinizi çok iyi biliyor.
eğer narsizim ya da şizofreniden muzdarip değilseniz, o kişi sizden başkası değil.
kişi bir tek kendini kandıramıyor. bu nedenledir ki, hiçbirimiz çevre ve bildiklerimiz hakkında yalnızca kendi duygularımıza inanmayız.
başkalarına itiraf edemesek de, birilerinin bize seçtiğimiz kavunun harika, zekamızın doruklarda olduğunu söylemesi gerekir. hep bir yabancının gelerek bize bir takım ek bilgiler vermesini bekleriz. yani kendi algılamamız dışında kalan şeyleri. ancak bu şekilde kandırılmadığımıza emin oluruz.
sizi bilmem ama ben bu yüzden yabancıların samimiyetine inanıyorum galiba. sadece onlar en çok öğrenmek istediğim şeyleri söylüyor bana.
orhan k. değil...
kısa bir metin bu. ama hep olduğu gibi sert. suretimize tuttuğu bir ayna daha.
*
hepimiz dünya ve hayata dair en doğru bilgilere sahibiz. bu yüzden siyaseten en doğru yerde duruyor, kavun-karpuzun en iyisini seçiyor, dünyanın en büyük takımını tutuyor, kim biraz para ister tarzı yarışmalara katılacak olsak en yüksek ödülü kazanacağımızı sanıyoruz.
eğer fırsat bulur da o romanı yazarsak edebiyat yeni bir yetenek kazanacak. mükemmel evlatlar olmasak da iyi bir eş, muhteşem bir anneyiz (ya da baba). allah herkese bizim gibi dostlar nasip etsin; kimseyi yarı yolda bırakmayan, kıymet bilen, fedakâr.
kendimizle nasıl da barışığız. kendimizle en çok kendimiz dalga geçeriz. çok az makyaj yapıyor, formumuzu korumak için hiçbir şey yapmıyoruz. ne saçımız ne boyumuz, hiçbir önemi yok. mesai arkadaşımızın yeni ayakkabılarını fark etmiyoruz bile. herkesin arabası kendine. terfi meselesine gelince, herkes hak ettiği yerde.
sizi üzmek istemem ama bunun böyle olmadığını bilen biri var.
hatta çok yakınızda.
o kişi, sahip olduğunuz, edinilmiş ya da öğrenilmiş her türden bilginin kusurunu, siyaseten duruşunuzun esen rüzgara göre şekil aldığını, kavunu ya da karpuzu manavın seçtiğini eğer manav seçmezse başınıza nelerin geldiğini, o en büyük takımı ancak galip geldiğinde sevdiğinizi, televizyon karşısına kurulup izlediğiniz o yarışmalarda beşinci sorudan ileriye geçemediğinizi çok iyi biliyor.
eğer narsizim ya da şizofreniden muzdarip değilseniz, o kişi sizden başkası değil.
kişi bir tek kendini kandıramıyor. bu nedenledir ki, hiçbirimiz çevre ve bildiklerimiz hakkında yalnızca kendi duygularımıza inanmayız.
başkalarına itiraf edemesek de, birilerinin bize seçtiğimiz kavunun harika, zekamızın doruklarda olduğunu söylemesi gerekir. hep bir yabancının gelerek bize bir takım ek bilgiler vermesini bekleriz. yani kendi algılamamız dışında kalan şeyleri. ancak bu şekilde kandırılmadığımıza emin oluruz.
sizi bilmem ama ben bu yüzden yabancıların samimiyetine inanıyorum galiba. sadece onlar en çok öğrenmek istediğim şeyleri söylüyor bana.
orhan k. değil...
1 yorum:
çok net...
Yorum Gönder