"bir artı bir"in her zaman "iki"ye eşit olmadığını nasıl ispatlayabiliriz, diye sordu adam.
fazla beklemedi, çocukluğundan bu yana aristotales'dan emir alan bir zihinden doğru yanıt gelmeyeceğini bildiği için kendisi devam etti.
pencere camında yukarıdan aşağı yol alan iki tane yağmur tanesini düşün. ve bir yerde birleştiklerini. artık iki değil bir yağmur tanesi vardır.
keşke bu şiirsel çözümü kendi görmüş olsaydı. o zaman descartes'ı bu denli kıskanmazdı.
*
masaya bıraktığı fincanı masanın ortasına itip geriye çekilen elini tuttum. çünkü bunları anlatacaktım. onu yerine ellerimize bakıp, "kabul ediyorum farklıyız. oksijen ve hidrojen gibi mesela. ve bir araya geldiğimizde tek bir şey oluyoruz. muhteşem bir şey. su..."
bakışlarımı kaldırıyorum: kuzey denizi kenarı. rüzgar kumsalın hemen bitiminde boy atan otları sallamaya başlamış bile.
ve bir defa daha selçuk'u taklit ediyor.
fazla beklemedi, çocukluğundan bu yana aristotales'dan emir alan bir zihinden doğru yanıt gelmeyeceğini bildiği için kendisi devam etti.
pencere camında yukarıdan aşağı yol alan iki tane yağmur tanesini düşün. ve bir yerde birleştiklerini. artık iki değil bir yağmur tanesi vardır.
keşke bu şiirsel çözümü kendi görmüş olsaydı. o zaman descartes'ı bu denli kıskanmazdı.
*
masaya bıraktığı fincanı masanın ortasına itip geriye çekilen elini tuttum. çünkü bunları anlatacaktım. onu yerine ellerimize bakıp, "kabul ediyorum farklıyız. oksijen ve hidrojen gibi mesela. ve bir araya geldiğimizde tek bir şey oluyoruz. muhteşem bir şey. su..."
bakışlarımı kaldırıyorum: kuzey denizi kenarı. rüzgar kumsalın hemen bitiminde boy atan otları sallamaya başlamış bile.
ve bir defa daha selçuk'u taklit ediyor.