değişmiş olmalı. şüphesiz o genç kız değil artık. ben de o adam değilim. nesneye bakışı, öncelikleri, zevkleri, beklentileri bambaşkadır. ne kadar aksini iddia etsem de benim de öyle.
yemek yapmayı eskisi kadar sevmiyorum mesela. sinemayı, uzun ve yalnız yolculukları, birisine kendimi anlatmayı...
öyle bir şey olmaz ama olur da karşılaşırsak temas etmeden geçeriz büyük ihtimalle. o benden yana bakmaz, ben de o tarafa.
diyelim ki, oturduk bir masada. önümüzde fıstıklı-vanilyalı ikişer top dondurma ya da bardağı terli limonata. yeni bir tanışma gibi olurdu. ve yeni tanışan insanlar gibi en baştan aşık olmak icap ederdi.
"haklısın, çok uzun zaman oldu," dedim. "ben bu kadar değişmişken o kim bilir ne kadar değişmiştir. belki de yeniden tanışmamız, olabilirsek bir defa daha aşık olmamız gerekir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder