boynunda bugün için taktığı inci kolyesiyle karşımda oturuyor ve "yirmi bir mart"ların en eskisini anıyoruz. hava hep olduğu gibi ilkyaz...
"bu dünya beni nasıl yoruyor bilemezsin," diyor ve ekliyor "o güne dönebilmeyi çok isterdim."
"ben de dönmek isterdim ama şimdiki aklımla."
"evet, şimdiki aklımızla... ne dersin, aynı hataları yine yapar mıydık?"
"sizi bilmem ama ben yapardım."
"ben yapmazdım."
"yapardık. her zaman olduğu gibi birbirimizden cesaret alır yapardık."
"üzerinde bu kadar konuşunca o güne dönmeyi daha çok istedim. ama mümkün değil."
"zamanın tekrar edilemez oluşu... bu ara en çok nefret ettiğim şey belki."
"umarım, o gün cennetin bir parçası olur."
"ne güzel olurdu. ama benim için cennetin parçası değil o gün. cennetin tanımı..."
"bu dünya beni nasıl yoruyor bilemezsin," diyor ve ekliyor "o güne dönebilmeyi çok isterdim."
"ben de dönmek isterdim ama şimdiki aklımla."
"evet, şimdiki aklımızla... ne dersin, aynı hataları yine yapar mıydık?"
"sizi bilmem ama ben yapardım."
"ben yapmazdım."
"yapardık. her zaman olduğu gibi birbirimizden cesaret alır yapardık."
"üzerinde bu kadar konuşunca o güne dönmeyi daha çok istedim. ama mümkün değil."
"zamanın tekrar edilemez oluşu... bu ara en çok nefret ettiğim şey belki."
"umarım, o gün cennetin bir parçası olur."
"ne güzel olurdu. ama benim için cennetin parçası değil o gün. cennetin tanımı..."
o an'ın ikinizde kalbin en sıcak köşesinde saklı olması ,ne kadar güzel..
YanıtlaSilikimiz de o anın bize ait olduğunu biliyoruz.
YanıtlaSilnotgibi: bahsettiğiniz düzeltmeyi yaptım. dikkatiniz ve peşi sıra gelen uyarınız için çok teşekkür ederim.