biri edebiyatçı, diğeri felsefeci.
biri ispanyolca yazan arjantinli, diğeri fransızca yazan romen.
ilki dünyanın en büyük yalancısı borges, ikincisi her şeye, kendine bile karşı cioran.
dağlar aşıp bir koyakta buluşuyorlar adeta: 'intihar'da.
borges, "ölümü beklemek yerine intihar" tavsiyesine, cioran, "neden cioran kendini öldürmedi?" sorusuna benzer yanıtlar veriyor.
"intihar etmek mi? lugones'in dediği gibi, 'hayatımın olduğu gibi, ölümümün de efendisi olmak istiyorum'. ve intihar etti. intihar etmeyi birçok defa düşündüm, her zamankinden daha mutsuz olduğum anlarda… ve ayrıca, gözünü kaybettikten sonra, hayatını da kaybettiğinde ne olduğunu anlamak için, öyle değil mi? sonraları, intihar etme fikrine sahip olmanın yeterli olduğunu düşündüm. şimdiyse, fazla yaşlıyım ve artık çok geç diyorum kendi kendime. ölüm her an gelebilir. ama hâlâ kâbuslarım ve gerçekleştirmek için iki ya da üç yıla ihtiyaç duyduğum projelerim var."
"bunun cevabı burukluk adlı kitabımda bulunuyor: intihar fikri olmasa, kendimi çoktan öldürmüş olurdum. (...) gençliğimden bugüne kadar her gün bu fikirle, intihar fikriyle yaşadım. daha sonra da, şimdiye kadar, ama belki de aynı yoğunlukta değil. ve eğer hâlâ hayattaysam, bu fikir sayesindedir. hayata ancak bu fikir sayesinde tahammül edebildim, benim desteğimdi: 'hayatın senin elinde istediğin zaman kendini öldürebilirsin.' bütün çılgınlıklarıma, bütün aşırılıklarıma da böyle katlanabildim. ve yavaş yavaş bu fikir bir hıristiyan için tanrı neyse benim için o hale geldi, bir destek; hayatta bir sabit noktam var."**
*: ramón chao'nun gerçekleştirdiği bu söyleşi bin dokuz yetmiş sekizden. fakat çok sonra, iki bin bir yılında le monde diplomatique'de yayınlanmış.
**: bin dokuz seksen altı. almanya'da yayınlanan haftalık dergi die zeit'ın on beşinci sayısı için cioran'la söyleşen ise fritz j. raddatz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder