edebiyat:
javier marías, yarın savaşta beni düşün adlı romanında sözü üç kardeşten küçüğüne getiriyor: "ne marta'ya ve dolayısıyla, ne de luisa'ya benzettim onu. sanki aileler en küçük çocuklarının doğumuna çok daha az özen ve çaba gösteriyormuş, iş ırsî benzerlikleri aktarmaya geldiğinde çok daha ihmalkâr davranıyormuş ve bu meseleyi sanki birden kendi özelliklerini dünya üzerinde ölümsüz kılma şansı yakalayarak araya giren ve onları henüz doğmamış hatta döllenme aşamasında olan bir çocuğa bahşeden havai bir atanın ellerini bırakıyormuş gibi."
tarih:
sararmış, eski fotoğraflara bakmayı ya da yüz yıllar önce yapılmış resim ve portreleri seyretmeyi seviyorsanız muhakkak fark etmişsinizdir. bazı inkar edilemez güzellikler dışında oradaki yüzler hatta bedenler pek güzel değildir. bu durumu, değişen güzellik algısı ya da moda ile açıklamak mümkünse de bence yeterli değil.
sosyoloji:
geçmişte toplumsal, dini ve ahlâki baskıların hür iradenin önüne daha çok geçtiğine eminim. evliliklerin tanrının emirlerine uymak için, çocukların soy devam etsin diye için yapıldığı dönemlerden geçti tarihin kara treni. şimdi de var öylesi evlilikler ve çocuklar diyebilirsiniz. evet, var. iş sözleşmesi gibi evlilikler, evliliğin bekası için yapılan üçüncü çocuklar da var.
biyoloji:
kim ne derse desin beğenilerimizi ilkel içgüdülerimiz belirliyor, dolayısıyla aşklarımız da aynı kaynaktan besleniyor. çocuk ve soyun devamı düşünüldüğünde en iyi sonucu verecek genlere yöneliyoruz. modern zamanlar biraz olsun insanı özgür kıldığı ve tercihlerini eyleme dönüştürme cesareti verdiği için de günümüzde aşk evlilikleri eskiye göre daha çok. iyi şartların etkisini, tek bir kaynaktan gelebilecek genleri inkar etmemekle birlikte şimdiki nesil bence bu yüzden güzel. sevmekle aşkı aynı şey sananlar olabilir, ama konumuz onlar değil.
javier marías, yarın savaşta beni düşün adlı romanında sözü üç kardeşten küçüğüne getiriyor: "ne marta'ya ve dolayısıyla, ne de luisa'ya benzettim onu. sanki aileler en küçük çocuklarının doğumuna çok daha az özen ve çaba gösteriyormuş, iş ırsî benzerlikleri aktarmaya geldiğinde çok daha ihmalkâr davranıyormuş ve bu meseleyi sanki birden kendi özelliklerini dünya üzerinde ölümsüz kılma şansı yakalayarak araya giren ve onları henüz doğmamış hatta döllenme aşamasında olan bir çocuğa bahşeden havai bir atanın ellerini bırakıyormuş gibi."
tarih:
sararmış, eski fotoğraflara bakmayı ya da yüz yıllar önce yapılmış resim ve portreleri seyretmeyi seviyorsanız muhakkak fark etmişsinizdir. bazı inkar edilemez güzellikler dışında oradaki yüzler hatta bedenler pek güzel değildir. bu durumu, değişen güzellik algısı ya da moda ile açıklamak mümkünse de bence yeterli değil.
sosyoloji:
geçmişte toplumsal, dini ve ahlâki baskıların hür iradenin önüne daha çok geçtiğine eminim. evliliklerin tanrının emirlerine uymak için, çocukların soy devam etsin diye için yapıldığı dönemlerden geçti tarihin kara treni. şimdi de var öylesi evlilikler ve çocuklar diyebilirsiniz. evet, var. iş sözleşmesi gibi evlilikler, evliliğin bekası için yapılan üçüncü çocuklar da var.
biyoloji:
kim ne derse desin beğenilerimizi ilkel içgüdülerimiz belirliyor, dolayısıyla aşklarımız da aynı kaynaktan besleniyor. çocuk ve soyun devamı düşünüldüğünde en iyi sonucu verecek genlere yöneliyoruz. modern zamanlar biraz olsun insanı özgür kıldığı ve tercihlerini eyleme dönüştürme cesareti verdiği için de günümüzde aşk evlilikleri eskiye göre daha çok. iyi şartların etkisini, tek bir kaynaktan gelebilecek genleri inkar etmemekle birlikte şimdiki nesil bence bu yüzden güzel. sevmekle aşkı aynı şey sananlar olabilir, ama konumuz onlar değil.
Şimdi bu işlerden biraz anlayan biri olarak söyleyim.Hemcinslerimin geniş kalçalı kadınlardan hoşlanmasının sebebi,bu fiziğe sahip kadınların daha rahat doğurabilmesidir.Kadınların güçlü kuvvetli erkekleri tercih etmesinin altında da onu yırtıcı hayvanlara karşı savunabilmesi,iyi bir avcı olması falandır.Evet günümüz de sezeryan diye bir şey var,ve artık kentler de yaşıyoruz ama bilinçaltımız hala böyle işliyor.
YanıtlaSilEskiler daha sert kaba hatlara sahipler bu da sadece evrimsel bir durum.
Aşk evlilikleri mi ? Güldürme ;)
söylediklerinizdeki doğruluk payını inkar etmiyorum. benim dersleri bahane ederek söylemek istediğim ise genel bir tercihten ziyade "genlerin çekimi" diyebileceğim bir durum. yoksa her erkeğin geniş kalçalı kadın sevdiğini sanmıyorum.
YanıtlaSilevrimsel duruma itirazım ise şu olabilir; bu kadar hızlı olamaz.
aşk evlilikleri var bence ama "kavuşamazsanız aşk, kavuşursanız evlilik olur" diyen tarihi şahsiyetin elbet bir bildiği vardır diye düşünmeden edemiyorum.