aysel git başımdan'ı okuduğu zaman aysel, milyon kere ayten'i okuduğunda ayten adında bir sevgili hayali kuran küçük bir çocuk sizi şaşırtır mı bilmem ama beni şaşırtmaz. ya da "siz aşktan n'anlarsınız bayım diye bana sorulsaydı n'olurdu sanki?" diyen biraz daha büyük bir çocuk...
roman ya da film kahramanlarına aşık olan da çok. mesela ben. çok aşık oldum. hatta anna karenina'yı fransız teğmenin kadını sarah, onu da cebelitarık denizcisi'nin sarah'ı ile aldatışımı burada bile anlattım. "bazı kahramanlar karşılaşsın da aşk olsun" demişliğim de vardır. iki dostoyevski kahramanı, nastasya filopovna ile mitya yani dimitri fyodoroviç karamazov karşılaşsa ve aşk olsa, fena mı olur?
ama bu şarkının etkisi daha farklı. güzelliği bir yana işini o kadar iyi yapıyor ki, kadın olmak istiyorsunuz. sonra da sevdiğiniz adamı jolene adlı bir kadına kaptırmayı.
sadece bu değil. çok sevdiğim leonard cohen şarkısı famuos blue raincoat ile kardeşliği, rakibine hakkını teslim eden ama yine de aman dileyen sözleri çok güzel.
miley cyrus'ın yorumunu, klipteki hafifliği, tabiatın ortasında vücut bulan doğallığı çok seviyorum. en çok da yaprakların arasından sızan ve muhtemelen batmakta olan güneşin ışığını.
*: miley cyrus, jolene
roman ya da film kahramanlarına aşık olan da çok. mesela ben. çok aşık oldum. hatta anna karenina'yı fransız teğmenin kadını sarah, onu da cebelitarık denizcisi'nin sarah'ı ile aldatışımı burada bile anlattım. "bazı kahramanlar karşılaşsın da aşk olsun" demişliğim de vardır. iki dostoyevski kahramanı, nastasya filopovna ile mitya yani dimitri fyodoroviç karamazov karşılaşsa ve aşk olsa, fena mı olur?
ama bu şarkının etkisi daha farklı. güzelliği bir yana işini o kadar iyi yapıyor ki, kadın olmak istiyorsunuz. sonra da sevdiğiniz adamı jolene adlı bir kadına kaptırmayı.
sadece bu değil. çok sevdiğim leonard cohen şarkısı famuos blue raincoat ile kardeşliği, rakibine hakkını teslim eden ama yine de aman dileyen sözleri çok güzel.
miley cyrus'ın yorumunu, klipteki hafifliği, tabiatın ortasında vücut bulan doğallığı çok seviyorum. en çok da yaprakların arasından sızan ve muhtemelen batmakta olan güneşin ışığını.
*: miley cyrus, jolene
jolene...
YanıtlaSilbu şarkıyı yıllar önce ilk dinlediğim günü unutabileceğimi sanmıyorum. dinlerken nasıl canımın yandığını, şarkı bittiğinde ağlamış olduğumu fark edişimi... bir zamanlar aşık olduğum adama yaşımın neredeyse yarısı kadar olan bir kadının kur yaptığını ve buna nasıl da karşılık gördüğünü...o karşılıklı istemsiz gülüşmeler...gençlikle yarışılamayacağını fark edişim...insanın güven ve özgüveninin nasıl da bir anda yerle bir olabileceği...
o gün yaşadığım yürek acısı zamanla azaldı elbet.
şimdi "aşk", ”güven”, “nefs” denilen kavramlara üfleyerek bakıyorum...
ve bir daha hiç bir şey eskisi gibi olmadı.
bu yüzden aşık olmuşsanız, gerçekten sevmişseniz " ...kadın olmak istiyorsunuz. sonra da sevdiğiniz adamı jolene adlı bir kadına kaptırmayı” demenizi anlamam mümkün değil.
bir an bile o hissettiklerinizi hissetmek istemezdim.
YanıtlaSilbahsettiklerim şarkının bana hissettirdikleri, şarkının güzelliğine, gücüne, elini dinleyenin göğsüne sokup kalbini avucuna almasına övgü. gerçekle yüzleşince ne olur bilmem mümkün değilse de hiç mi hiç kolay bir şey olmadığına eminim.