"bebek taklidi yaparak konuşan kadınlardan daha itici pek az şey vardır," cümlesi 'galat-ı meşhur'lardandır ve her türden 'seçme sınavı'na konu olacak kadar büyük bir anlatım bozukluğu içerir. çünkü, bebekler konuşmaz ve orada kadınların asıl taklit ettiği şey annelerin bebekleriyle konuşmasıdır.
evet, o tarz konuşmalardan bahsediyorum.
bir erkeğin ardına bakmadan yanınızdan uzaklaşmasını istiyorsanız annelerin bebekleriyle konuşmasını taklit edin. yok, eğer o adam gittiği yerden bir daha gelmesin istiyorsanız, üzerine, ağladı ağlayacak küçük bir çocuğu taklit edin. çenesinin titremesi dahil.
yapıldığı döneme baktığımızda gerçekten çok farklı -belki de tek- örnek. Evet, dediğiniz geleneksel doğu-tasavvuf kökleriyle işli. Siyah beyaz ve durgun anlatımıyla, o bitmeyen yağmur ve rüzgarıyla...güzel bir filmdi. yalnız son sahne (ölmeleri) hayalkırıklığıydı benim için. Gerçi o da bize has:seven(ler) bu dünyada kavuşamaz:)Tatlı yazınız için teşekkürler.
YanıtlaSilsanırım, yanlış zarfa konulmuş bir mektup bu. ve bahsi geçen yazı sevmek zamanı.
YanıtlaSilölmeleri, böylelikle kavuşmayı öte dünyaya bırakmaları tam da bu filmin doğasına uygun bir son.
Narda'da yanlış olmayan bir şey kaldı mı, ben de merak etmeye başladım. Neyse ki apartman numarası doğru, daireler karışsa da.
YanıtlaSil