araştırmalara göre önceden görüp sonradan kör olanlar, yani doğuştan kör olmayıp daha sonra hastalık ya da kaza sonucu kör olanlar eskisi gibi rüya görmeye devam ediyor. annesi, sevgilisi, mavi gökyüzü, yeşil çimen her şey geceleri gözünün önünde. bu yüzden her geceyi, her uykuyu iple çekiyor, herkes gibi rüya görüyorlar. bu anlamda herkes gibi yaşıyorlar.
ancak gün geliyor – tıp da neden, nasıl bilmiyor – rüya göremez oluyorlar. rüyalar körleri yavaş yavaş terkediyor. önceleri, son günlerde pek rüya görmediklerinin bilincine varıyorlar, sonra da giderek rüya görmediklerini farkediyorlar.
geceleri umutla bekliyorlar ‘belki bu akşam, belki bu akşam...’ diye. her sabah bir gün öncesinden daha kötü, daha karamsar, daha yıkık uyanıyorlar ve anlıyorlar ki artık bir daha rüya göremeyecekler.
ve beynin kıvrımlarında körlükten önce yaşanan, saklanan bütün görüntüler teker teker yok olup gidiyor. ne anne kalıyor ne gökyüzü ne de sevgili; sadece ebedi bir karanlık.
sadece 'ikinci körlük'...
gözden uzak, gönülden ırak...
YanıtlaSilyada hafızamızın bir oyunu mu bu...
yada bütün yolları aynı kapılara çıkarma eğilimi mi bendeki...
hani görmedikçe, duymadıkça eskir, unutulur ya zamanla (acaba?)... aynı mantık sanki...
yada...
size güzel şeyler hatırlatmış olmayı umuyorum.
YanıtlaSildiğer yandan, sanki beni birine benzettiniz.
"benzettiniz " yorumunuzu nasıl algılamak gerekir, bilemedim...
YanıtlaSilçünkü varlığım eski sayılmaz buralarda. aklımdan geçen 'eskice' bir isim olsa da purp 'yenice'...
YanıtlaSilsadece okuyan biri olarak var olduğum bile söylenemez "buralarda", ama sizden daha eski olmasam gerek...
YanıtlaSilaklınızdan nasıl bir isim geçer, purp ne çağrıştırır da yeni durur...
üç noktayla biten sorunuz en azından benim yanıldığımı söyledi bana.
YanıtlaSilüç noktanın hikmeti...
YanıtlaSilüç noktaya inanırım. anlatılmaz sanılanı anlatıverir.
YanıtlaSilama dediğim gibi purp daha önce oturduğumuz mahallelerden arkadaşım değil. eğer yanılıyor bile olsam çocukluk günlerim yaş itibariyle çok geride kaldığı için hatırlayamıyorum.
en iyisi siz benim kim olduğumu söyleyin vnf'den başka...
hafızanıza haksızlık etmeyiniz...
YanıtlaSilizninizle bana söylediğinizi sizin için tekrarlayacağım,
"diğer yandan, sanki beni birine benzettiniz."
olabilir mi...
düzelti: galiba beni birine benzettiniz.
YanıtlaSilben de sizi birine benzettim ama sonrasında yanıldığımı anladım.
henüz arşiv'inizde geziniyorum, bir tanıdığa benzetecek kadar okudum sayamam...
YanıtlaSilgerçi bir soruyla insan benzetilenden sıyrılabiliyor ya, ben o noktada değilim demek ki...
ama kastedilen başka bir "tanımak"sa, emin olabilirsiniz ki farkında olunan bir tanışıklık yok...
o halde hoş geldiniz.
YanıtlaSilbelki beraber karar veririz deniz fenerinin ışıklarını karanlığa buradan uzak durun demek için mi yoksa ben buradayım demek için mi saldığına...
ışık bu, elinde değil aydınlatmamak...
YanıtlaSilneyi gösterdiği, görmek istediklerimize bağlı ne yazık ki...
sorgulamanın ardından (: ,
hoş buldum...