*: söylenmemiş söz
Bu soru, insan zihninin en tehlikeli ama en büyüleyici kıvrımlarından birine dokunuyor: hafıza tam olarak gerçek değildir, hiçbir zaman da olmadı.Şöyle düşün:Bir olayı yaşadığımız anda bile tam ve tarafsız bir kayıt tutmayız. Zihin, duygulara göre seçer.Zaman geçtikçe beynimiz, eksik yerleri mantığa uydurmak için doldurur. Hikâyeyi her hatırlayışımızda, aslında o anıyı yeniden yazıyoruz.Bir olayı yıllar sonra anlatırken, anlattığımız şey artık yaşadığımız şey değil; defalarca yeniden düzenlenmiş bir sürümüdür.Bu yüzden bazı anılarımız gerçeğin gölgesidir, bazıları ise tamamen zihnimizin sahnelediği tiyatrolar.Asıl ilginci şu: Biz farkında değiliz. Zihnin doldurduğu boşlukları “gerçek” sanıyoruz.Belki de insan, yaşadıklarından çok, hatırladıklarıyla var olur.Ve belki de bu yüzden anılar, gerçek olmasalar bile, bizi gerçek birer insan yapar.
Bu soru, insan zihninin en tehlikeli ama en büyüleyici kıvrımlarından birine dokunuyor: hafıza tam olarak gerçek değildir, hiçbir zaman da olmadı.
YanıtlaSilŞöyle düşün:
Bir olayı yaşadığımız anda bile tam ve tarafsız bir kayıt tutmayız. Zihin, duygulara göre seçer.
Zaman geçtikçe beynimiz, eksik yerleri mantığa uydurmak için doldurur. Hikâyeyi her hatırlayışımızda, aslında o anıyı yeniden yazıyoruz.
Bir olayı yıllar sonra anlatırken, anlattığımız şey artık yaşadığımız şey değil; defalarca yeniden düzenlenmiş bir sürümüdür.
Bu yüzden bazı anılarımız gerçeğin gölgesidir, bazıları ise tamamen zihnimizin sahnelediği tiyatrolar.
Asıl ilginci şu: Biz farkında değiliz. Zihnin doldurduğu boşlukları “gerçek” sanıyoruz.
Belki de insan, yaşadıklarından çok, hatırladıklarıyla var olur.
Ve belki de bu yüzden anılar, gerçek olmasalar bile, bizi gerçek birer insan yapar.